Yazar Yılmaz Özdemir’den Çarpıcı 10 Hikaye ile Türkiye'nin Yakın Tarihi!
Edebiyat tutkunları için etkileyici bir eser daha raflardaki yerini aldı. Yazar Yılmaz Özdemir’in yazdığı on öyküden oluşan “Kısa Sürdü Babamın Devrimciliği” kitabı, seçkin kitapçılardan sonra online platformlarda da satışa sunuldu.

Yazar, kişisel yaşam tecrübelerini kurgusal öykülere dönüştürerek okuyucuları tarih, aile bağları, toplumsal bilinç ve bireysel yüzleşmeler konusunda dikkat çekici bir yolculuğa çıkarıyor.
Yılmaz Özdemir, eserinde belirli bir tema kısıtlaması olmaksızın her bir hikayeyi kendi atmosferinde ele alıyor. Özdemir, “Okuyucularımın okumaları sırasında şaşırmalarını, yeni bilgiler edinmelerini ve hatta ‘Bunlar nasıl olabiliyor?’ diye düşünmelerini umuyorum” şeklindeki açıklamasıyla kitabının amacını ifade ediyor.
Deniz Gezmiş'in Beyaz Atlı Portresi Farklı Bir Bakış Açısıyla İnceleniyor
Kitabın ismini veren uzun öyküde, Türkiye’nin yakın tarihine damga vurmuş olaylardan biri farklı bir perspektifle işleniyor. ODTÜ mezunu olan yazar, 68 kuşağının simgesi Deniz Gezmiş’in, Orta Doğu Teknik Üniversitesinde kalan bir kız arkadaşına beyaz bir at üzerindeyken serenat yaptığına dair anekdotu yeniden yorumluyor.
Özdemir, bu durumu “Deniz Gezmiş atı değil, at Deniz Gezmiş’i buluyor” şeklinde ifade ediyor.
Yılmaz Özdemir, bu hikayesini şu şekilde yorumluyor:
“Deniz Gezmiş’in, bir atın sırtında ODTÜ yurtlarına kadar gelerek, kız arkadaşının bulunduğu yurt binasının zemin katındaki penceresinin önünde serenat yapması sıklıkla kaleme alınmış ve tartışılmış bir konudur.
Soner Yalçın, ‘68 Kuşağının Anlatılmayan Öyküsü’ başlıklı yazısında, “Onun mizahi tarafı göz ardı edilmeden Deniz Gezmiş portresi yazılabilir mi? O, beyaz at üzerinde ODTÜ yurduna gelip kız arkadaşına serenat yapan bir romantikti. İdam edildiğinde henüz 25 yaşındaydı…” diyor. Deniz Gezmiş bu atı nereden temin etmiştir? Gerçekte, Deniz ODTÜ kampüsünde bir at arayışında olmamıştır; öyküde görüldüğü üzere, asıl mesele atın Deniz’i bulmasıdır.”
Tarih ve Hayal Gücünün Buluştuğu Bir Hikaye
Kitap, yalnızca tarihi kişilikler etrafında dönmüyor; örneğin, Kurtuluş Savaşı komutanlarından Fahrettin Altay’ın Batı Cephesi’nde gerçekleştirdiği bir denetim sırasında, uzak bir yörük köyünde yaşadığı duygusal bir olay da öyküler arasında yer alıyor.
Kitapta ayrıca “Yıldızlara Bakmak”, “Şehvet”, “Saddam”, “Dalaz’ın Öyküsü Yoktu”, “Ay Dolunaydı”, “Atlar”, “Albay”, “Haydar Efendi” ve “Şahika Abla” gibi başlıklarla, farklı yaşam deneyimlerine, toplumsal dinamiklere ve kişisel yüzleşmelere ışık tutan çeşitli öykülere de yer veriliyor.