İmamoğlu’ndan Destek Çağrısı: İftiralarla Mücadele İçin Hazır Olun!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza çıkan Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda kendisine ve destekçilere yönelen tehditler ve baskılara çok sert bir yanıt verdi. İmamoğlu, “Yoldaşlarımı, selamlaştığımız bireyleri ve en değerli hazineleri olan ailelerini tehdit ediyorlar. Mafyanın bile başvurmayacağı yöntemlere el atıyorlar.” şeklinde ifade etti.

Savcılık tarafından yürütülen soruşturmalar içinde, iş insanları ve bürokratların baskı ve şantaja maruz kalarak iftiraya zorlandığını belirten İmamoğlu, “Gerekirse önünüze sunulan iftiraları sahte olduğunu bile bile imzalayın. Hiçbirinizin evladının geleceği benim özgürlüğümden daha değerli değil. O imzaların yükünü tek başıma taşırım.” dedi.

İmamoğlu, şu sözlere yer verdi:

"Savcılığın eliyle yürütülen bu kirli kumpasta; iş insanları, bürokratlarım ve dostlarım; tehdit, şantaj ve baskı altında iftiraya zorlanıyor. Adalet sistemimizde bugüne dek hiç mahkeme koridorlarına girmemiş temiz insanlar, tarihin en sistematik ve en utanç verici yargı zulmüne maruz kalıyorlar.

Bir grup yargı mensubunun kin, öfke ve siyasi hesapları için masum insanlara zulmediliyor. Devletin adalet mekanizması bir şantaj aygıtına dönüştürülmüş durumda:

“Seni yok edeceğiz. Aileni tutuklayacağız. Çocuklarından uzun yıllar ayrı kalacaksın. Gel, iftira at, kurtul!”

Bu tehditler, o karanlık odalarda yankılanmaya devam ediyor. SEGBİS kayıtlarında, kamera görüntülerinde ve tanıklıklarında varlığını sürdürüyor. Bunları kimse bilmiyor, bu bilgilerin gizleneceğini düşünmeyin!

15 Ocak 2025 tarihinde açıkça söyledim, şimdi de yine ifade ediyorum:

“Cesur olun, cezama onay verin; ama masum arkadaşlarımı rahat bırakın!”

Cesur değilsiniz!

Dostlarımı, selamlaştığımız bireyleri ve en değerli varlıkları ailelerini tehdit ediyorsunuz. Mafyanın bile kullanmayacağı yöntemlere başvuruyorsunuz!

Buradan dostlarıma sesleniyorum:

Onurunuzu, haysiyetinizi, ailelerinizi ve çocuklarınızı koruyun.

Gerekirse önünüze konulan iftira belgelerini sahte olduğunu bilerek imzalayın. Hiçbirinizin evladının geleceği benim özgürlüğümden daha kıymetli değil.

O imzaların yükünü tek başıma taşırım.

Biz bu yola, milletin kaderini taşımak için çıktık. Kendi kaderimizin ne önemi var ki? Bu omuzlar, bir evladın gözyaşları uğruna susturulmuş tüm insanların kaderini taşımaya hazır. Endişelenmeyin. Ancak bu kirli düzene asla boyun eğmeyeceğimi de kimse unutmamalı!

Bu karanlık dönem elbet sona erecek. Yeniden aydınlığa kavuşacağız. O gün geldiğinde, sadece adalet değil, onur, şeref ve haysiyet de kazanacak."

Savcılığın yürüttüğü bu kirli komploda; iş insanları, bürokratlarım ve yoldaşlarım; baskı, tehdit ve şantajla iftiraya zorlanıyor. Hayatında adliye koridoruna gitmemiş masum insanlar, tarihimizdeki en sistematik ve en utanç verici yargı tacizine maruz kalıyorlar...