“İmamoğlu Açıkladı: İç Cephemizi Güçlendirme Zamanı Geldi!”

İBB Başkanı İmamoğlu, Türkiye'nin iç ve dış dinamikleri ışığında toplumsal birlikteliğin ve kurumsal dayanışmanın artırılması gerektiğini vurguladı. İmamoğlu, "Çevremiz bir ateş çemberi haline gelmişken, her yönümüzü güçlendirmeliyiz" ifadelerini kullandı.

“İmamoğlu Açıkladı: İç Cephemizi Güçlendirme Zamanı Geldi!”

İstanbul'un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Türkiye'nin hem iç hem de dış tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak toplumsal dayanışmanın ve kurumsal güçlenmenin önemine dikkat çekti. İmamoğlu, “Çevremiz ateş çemberine sarılmışken, tüm savunma hatlarımızı güçlendirmeliyiz” ifadesini kullanarak, sağlam bir topluma ve adaletle işleyen bir devlet yapısına duyulan ihtiyacı ortaya koydu.

Paylaşımında sadece askeri değil, sosyal ve kurumsal anlamda da güçlendirilmiş bir "iç cephe" ihtiyacını dile getiren İmamoğlu, “Tüm kurumlarıyla vatandaşına güven sunan bir hükümet, güçlü bir toplum oluşturmalıdır” sözleriyle mevcut yönetimin partizanlık ve liyakatsizlik ile ülkeyi zayıflattığını öne sürdü.

İmamoğlu’nun açıklamasının detayları şöyle:

“Çevremiz ateş çemberine sarılmışken, tüm savunma hatlarımızı güçlendirmeliyiz.

Bu amaçla her alanda güçlü bir ülke olmalıyız. Tüm kurumlarıyla vatandaşına güven veren bir devlet ve dayanıklı bir toplum oluşturmalıyız. Gücünü ve kaynaklarını yalnızca kendi iktidarları için değil, ülkedeki her bir bireyin güçlenmesi için kullanacak bir akla ihtiyacımız var.

Partizanlık, kayırmacılık, günü kurtarma tutumu, fırsatçılık ve liyakatsizlik gibi unsurlar, ülkeleri içeriden kemirerek zayıflatan iktidarların kan emici parazitleridir. Dışarıdan güçlü görünseler de içleri bomboştur. Eğitim sistemimiz, adalet mekanizmamız, akademik yapımız ve ekonomimiz gibi tüm alanlarda liyakatin hâkim olduğu sağlam kurumlara ihtiyacımız var.

Biz, ülkemizin gerçek anlamda güçlü olmasını ve komşularıyla birlikte bölgede gerçek bir barış unsuru olmasını arzu ediyoruz. Sürekli huzursuzluk ve çatışma ortamını besleyen, toplumsal kutuplaşmalardan beslenen ve kendine sürekli yapay düşmanlar yaratan, seçimde yenemediği rakiplerini siyasi baskıyla etkisizleştiren mevcut iktidarla bu hedeflerimize asla ulaşamayacağımızı düşünüyoruz.

Güçlendirmemiz gereken alan, bütün toplumdur; her bir bireyi, bu ülkenin en değerli kaynağı olan halkı ile ilgilidir. Bu anlayışla bir başarı hikâyesi yazılabilir ve iç cephe böyle güçlü hale getirilebilir.

Farklı görüşlere sahip vatandaşların birbirine sıkı sıkıya sarıldığı, ortak hedeflere odaklandığı, bireylerin değil, kuralların ve toplumun güçlendiği bir ülke inşa edeceğiz.”